Erdal Bibo: Genç oyuncu demek sabretmek demektir

ÖZEL RÖPORTAJ – Anadolu Efes Altyapı Sorumlusu Erdal Bibo mavi beyazlı kulübün altyapısına yönelik sorularımızı yanıtladı.

Geride kalan sezonun değerlendirmesini yapan başarılı yönetici aynı zamanda ilerleyen dönemler için hedeflerini de açıkladı.

 

“ANADOLU EFES ÜLKEMİZDE BASKETBOLUN LOKOMOTİFİDİR”

Geride bıraktığımız sezon Anadolu Efes altyapısı için nasıl geçti?

Anadolu Efes Spor Kulübü, Türk basketboluna ve altyapısına yaptığı yatırımlarla ülkemizde basketbolun lokomotifidir. Altyapı organizasyonlarında başlı başına bir marka ve diğer takımlar için bir referans noktasıdır.

Yıldız takımımız kendi yaş grubu olan U16 liginde namağlup şampiyon oldu, aynı zamanda 2 yaş küçük katıldığımız U18 liginde Türkiye 5.ncisi oldu. Yıldız takımımızda Türk basketbolunun geleceğinde önemli noktalara gelecek sporcularımız bulunmaktadır. Bu sezon bu takımımız için çok başarılı geçti.

Sezon sonu geldiğinde milli takım kampları için 4 farklı yaş grubu milli takımlarına 32 sporcu vermiş bulunmaktayız. Bu bir kulüp altyapısı için oldukça yüksek bir sayı, neredeyse altyapı sporcularımızın yarısını milli takımlara gönderdik. Bunu daha da arttırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

Genel olarak bakarsak bu sezon daha iyi olur muydu sorusunu sorduğumuzda; tabi ki olurdu ama gelinen noktadan da memnun olduğumuzu söyleyebilirim.

“GENÇ OYUNCU DEMEK SABRETMEK DEMEKTİR”

Euroleague Şampiyonu bir kulüpte A takıma oyuncu yetiştirmenin zorlukları veya kolaylıkları nelerdir?

Kulübümüz altyapısından ülkemizdeki basketbol liglerine sayısız sporcu yetiştiriyoruz. EuroLeague’de hedefleri şampiyonluk olan bir kulüp için altyapıdan üst yapıya geçişler her yıl daha da zorlaşmaktadır. A takım antrenörlerimiz yüksek hedefe ulaşabilmek için; çok seçici davranmak zorunda kalmaktadır. A Takıma çıkardığımız her sporcu, altyapımızın gururudur. Kulübün kuruluşundan bugüne kadar A Takıma yükselen oyuncularımızın yıldızları kulüp girişinde sergilenmektedir. Bu da bizler için övünç vesilesi olmaktadır.

Altyapımızdaki takımları, A takımımızda oynayabilecek hedef oyunculardan kurmaya çalışıyoruz.

BGL takımımızı, gelecekte üst seviyede basketbol oynayabilecek sporculardan oluşturduk. Bu sporcuların bazılarının zamana ihtiyacı var ama sabır gösterildiği takdirde tüm sporcularımızın gelecekte iyi yerlerde olacaklarını düşünüyoruz.

Genç oyuncu demek sabretmek demek, tolerans göstermek demektir. Avrupa’da hiçbir sporcu yok ki, 18 yaşında hata yapmadan oynasın. Anadolu Efes gibi Euroleague şampiyonluğuna oynayan kulüpler için A Takımında genç sporcu oynatmamız tabii ki çok zor olmakta. Ama sabırlı bir şekilde bekleyince genç oyuncular da kendilerini A takımımıza entegre edebileceklerdir.

“ÇOK SAYIDA KONTENJAN OYUNCUSU HAKSIZ REKABETE NEDEN OLUYOR”

Basketbol Gençler Ligi organizasyonuna bakış açınız nasıl?

BGL organizasyonu, başlangıç tarihi ile idealist düşüncelerle oluşturulmuş, U18 yaş grubu sporcularının deplasmanlı liglere hazırlanmasını sağlayacak daha kaliteli ve zorlu maçlar oynayabileceği bir lig olarak yaratılmıştı. Amaç kulüplere ekstra finansal yük getirmeden Türk basketboluna oyuncu yetiştirmek iken, süreç içinde kulüplere getirdiği/getireceği finansal yüklerin bu organizasyona zarar verebileceği endişesini taşıyorum. Alt yaşlarda 1 yaşın bile büyük farklar yarattığını düşünürsek çok sayıda kontenjan sporcunun oynatılmasının, alt yaş sporcular açısından haksız rekabete yol açtığını düşünüyorum.

Artı değer olarak da Türk Basketboluna katılan yeni sporcuların sayısının artmasını sporcuların deplasmanlı ligleri altyapıda tecrübe etmelerini söyleyebilirim.

Ayrıca bu ligin yaratılmasında çalışan kişilerin/arkadaşlarımın emeğini, fedakarlıklarını ve çabalarını bildiğim için kendilerini gönülden tebrik ediyorum.

“PİLOT TAKIMLAR POZİTİF KATKI SAĞLIYOR”

Pilot takımların verimliliği hakkında neler söylemek istersiniz?

Bir altyapı sporcusu herhangi bir kulübe girdiğinde o kulübün altyapısında kaldığı seneler içerisinde rekabete girdiği arkadaşları, çalıştığı antrenörleri ve maç yaptığı rakipleri o oynadığı seneler boyunca aynı kalmakta ve bütün sporcular birbirini tanımakta ve sporcu için bir konfor alanı oluşturmakta. Keza altyapıda 6 sene boyunca aynı takım ve rakiplerle oynamak bir sporcuya ne katar düşüncesinden yola çıkarsak, rakipleri değiştirmenin ve fiziksel olarak kuvvetlendirmenin bir altyapı sporcusunu konfor alanından dışarı çıkaracaktır.

Pilot takım sporcularının fiziksel olarak daha güçlü rakiplerle oynama şansı bulmalarından dolayı, sporcuların gelişimine pozitif katkı sağladığını düşünüyorum. Ancak bu işin finansal maliyetinin tüm kulüpler tarafından karşılanmasında ciddi zorluk olduğunu biliyorum. Kulüpler ve yöneticiler bu gibi projeler için çok fedakarlıklar yapmakta, genç sporcuların ve velilerin bu fedakarlıkların farkına varmasını temenni ediyorum.

“ALTYAPIDA EN ÖNEMLİ İŞ YETENEKLİ SPORCUYU BULMAKTIR”

Anadolu Efes altyapısı olarak gelecek sezon ve ilerleyen yıllar için ne gibi hedef ve planlamalarınız var?

Bana göre bir altyapıda en önemli iş; yetenekli sporcuyu bulmaktır. Son 5 senedir Türkiye’nin her yerini tarıyoruz ve yetenekli Türk sporcuları kulübümüze getirmeye çalışıyoruz. Şu anda 2011 yaş grubu takımımıza kadar çok yetenekli sporcularla takımlarımızı kurduk. Tabii ki her sene bu takımlara küçük takviyeler yapacağız, bu da sporun doğası gereğidir. Takımlarımızın iskeletleri sağlam bir şekilde oluşmuş durumda. Hedefimiz her sene olduğu gibi başarılı olmak ve mümkün olduğunca fazla sayıda sporcuyu bir üst takıma çıkarmaktır.

“AYDIN AĞABEYİN TÜM SÖYLEDİKLERİNE KATILIYORUM”

Aydın Örs geçtiğimiz günlerde “Türk kulüplerinin yöneticilerinin hedefi şu olmalı; Ben Türk oyuncu yetiştireceğim ve o takımın içinde yer alacak, kulübe sahip çıkacak” sözleriyle yöneticilerin mantaliteyi değiştirmeli gerektiğini söyledi. Bu görüş hakkında neler söylemek istersiniz?

Aydın Ağabey hem benim için hem de Türk basketbolu için çok önemli bir değerdir. Bende de emeği çok büyük olup, kendisine saygım sonsuzdur. Türk basketbolunun vizyonun değişmesine büyük katkı sağlayan ve bence Türkiye’de basketbolu profesyonel bir iş haline getiren Aydın Ağabeyin tüm söylediklerine aynen katılıyorum.