
ÖZEL İÇERİK | Basketbola veda eden Sinan Güler özellikle genç sporcular için örnek gösterilebilecek nadir isimler arasında yer alıyor.
Sinan Güler’in kariyeri göz önüne alındığında altyapı oyuncuları için ders çıkarılabilecek önemli noktalar olduğu çok net bir şekilde görülüyor.
İşte genç oyuncuların Sinan Güler’den öğrenebileceği 5 şey;
ADIM ADIM DÜŞÜN
Kariyerini planlarken adım adım düşünmelisin. Beşiktaş’ta A Takıma çıkan Sinan Güler önce Amerika’nın yolunu tuttu. Orada kendini her anlamda geliştirdikten sonra Türkiye’ye döndü ve Darüşşafaka gibi mütevazı denebilecek bir ortamda kendisini gösterme fırsatı buldu. Adım adım ilerleyerek en üst seviyeye en doğru yoldan ilerlediğini söylemek yanlış olmayacaktır.
ROLÜNÜ BENİMSE
Sinan Güler’in üst düzey bir oyuncu olmasındaki en önemli basamaklardan biri de kuşkusuz Beşiktaş dönemiydi. 2007-2008 sezonunda Ergin Ataman yönetiminde iddialı bir kadro kuran siyah-beyazlı ekipte forma giyen Güler kendisine verilen sınırlı rolü çok iyi benimsedi. Hatta benimsemekle kalmayıp o rolün genişlemesini sağladı ve doğal olarak bir sonraki adımı hazırlamış oldu.
KENDİNİ GELİŞTİR
Sinan Güler ile ilgili dikkat çeken noktalardan biri ise kariyerinin sonuna kadar kendisini geliştirmek vazgeçmemesi olarak gösterilebilir. Türkiye’ye döndükten sonra her sezon üstüne koydu. Bunun doğal bir sonucu olarak 2010’da Dünya ikinciliği yaşadı ve EuroLeague oyuncusu haline geldi. Sürekli gelişimin bir sonucu olarak Eurocup’ta tarihi bir başarıya imza atan Galatasaray’a liderlik etti.
ZORLU KARARLAR AL
Kendisini geliştirirken sürekli bir sonraki adıma odaklanmak önemlidir. Sinan Güler hedefleri doğrultusunda kendisini en üst seviyeye çıkaracak kararları almaktan çekinmedi. EuroLeague’de başarı elde etmek için Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçme kararı da bunlardan biriydi. Belki en büyük hedefine ulaşamasa da iki kez Final Four’da yer alma başarısı gösterdi.
GELECEĞE ODAKLAN
Spor kariyerinin sonsuz olmadığını bilerek kendini geliştirmek ve planlamak çok önemlidir. Sinan Güler kariyeri boyunca fırsatları değerlendirmekten çekinmedi. Konfor alanından çıkarak rekabete girmeyi başardı. Sporcu olarak değerlendirdiği fırsatların yanında parke dışında da önemli adımlar attı. Bir girişimci olarak spor sonrası kariyerin önemini de vurgulamaktan çekinmedi.
